Bir
yerde okumuştum: „Âşık Veysel, film çekimleri için İstanbul`a gelir.
Gazeteciler ona, onu doktora götürebileceklerini ve gözlerini ameliyat
ettirebileceklerini söyler. Âşık Veysel ise gazetecilere: „Ben şimdiye kadar
kafamda bir dünya kurmuşum gözlerim açılırsa tekrar bir dünya kuramam. [...]“
der.“ Bazen yollardayken de Âşık Veysel`in bu sözleri geliyor aklıma; -kiminin,
gözü kör karanlığı aydınlığa çıkarıyor, kiminin gönlü kör aydınlığı
karartıyor...- Hepimiz aslında uzun ince bir yolda giden ama kendi dünyasından
dünyaya bakıp, algıyı kendi dünyasında yorumlayan farklı dünyalarız, belki de
farklılıkları kabul etmeyişimizin temelinde de kendi dünyamızı keşfetmekteki
derin yalnızlık korkusu vardır, aynı olanın kalabalıkları içindeki ölümcül
yalnızlığa rağmen. Belki de sırf bu yüzden yolda olmalıdır insan, bazen km`lere
sığmayan yolculuklar ile bazen tanımadığımız bir çift gözde, bazen bir sanat
eserinde... Ama illaki kendinde...
Mesela,
o yolların birinde -Şirince`ye yaklaşık 1 km uzaklıkta- „Nesin Matematik Köyü“
var, her adım toprakta sizi umuda sürükleyen Ali Nesin`in mücadele hikayesi,
aydınlık gençler... Yolun başka bir yerinde tekneyle dklar içinde gidebileceğiniz
Yunan adaları, özellikle son aylarda bir umut uğruna, o toprağa ayak basmak
için denizde can vermiş yüzlercesinin içinden hayatta kaldığı için şanslı
sayılabilecek ama gözlerinin içinde umudu göremediğiniz çocuklar, tek başına
olsa belki de toprağında ölmeyi tercih edebilecek anne-babalar ve tabii ki
kendinizle baş başa kaldığınızda hala bu hayatta hayallerinizin olmasına,
umudunuzun olmasına şaşırmak, kocaman bir gerçek! Mesela, Karadeniz`de bir yer
var sadece bilenin gittiği, ıssız ormanlarının sizi sevgi dolu insanlarla
buluşturduğu, her kucaklaşmada „bu da var“ deyip sizi hayata tekrar tekrar
tutunmamızı sağlayan, paranın geçmediği... Mesela, sınırın diğer tarafı, sınırların
insani nasıl farklılaştırdığını gördüğünüz, sizi geçmişte bir ana götüren başka
bir toprak; müzik, doğa... Artvin`in yaylaları, yollarında size doğru
kosan keçilerinden, koyunlarından yol alamadığınız; yer yer ağaç, yer yer su
olduğunuz... Mesela Ardanuçlu çocuklar, rehberlik yaptıkları için onlara
dondurma aldığınızda dünyalar onların olan, bir çocuğun gülüşünde kaybolduğunuz....
Ve bir adam var 1919`da Samsun`a ayak basan, tüm zorluklara, umutsuzluklara...
rağmen bizi başkalarının dayattığı dünyadan çıkarıp bize kendi dünyamızı hediye
eden; yolun sonu gibi görünse de yolun hep başında yer alan...
Ergül Akyürek
(Nesin Matematik Köyü)
Nesin Matematik Köyü
Nisanyan Hotel- Hodri Meydan Kulesi
Teos Antik Kenti
Teos Antik Kenti-Dionysos Tapinagi
Sigacik-cittaslow
Nea Moni Manastiri
Nea Moni Manastiri
Sakiz Adasi-Mesta
Sakiz Adasi-Mesta
Alacati Pazari
Samsun-Vezirköprü
Samsun-Vezirköprü
Samsun-Vezirköprü
Samsun-Vezirköprü
Vezirköprü Pazari
Samsun- Kunduz Dagi
Samsun- Kunduz Dagi
Trabzon-Vakfikebir
Trabzon-Vakfikebir
Gürcistan
Gürcistan- Batum
Gürcistan- Batum
Gürcistan Pazari
Gürcistan- Adjarian- Sarap Evi
Gürcistan Adjarian Sarap Evi
Artvin-
Artvin- Ardanuc-Kale
Artvin-Ardanuc
Artvin-Ardanuc
Artvin-Ardanuc
Artvin-Ardanuc
Artvin-Borcka
Artvin-Karagöl
Artvin-Macahel
Samsun- Havza
Samsun- Havza
Samsun-Havza
Samsun-Havza
Samsun-Havza
Samsun- Havza
Samsun-Havza
Samsun-Havza
Samsun-Havza
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder