10 Ekim 2013 Perşembe

VİYANA'DA MÜZE





 (LEOPOLD MÜZESİ)

 (LEOPOLD MÜZESİ- KOKOSCHKA)

 (LEOPOLD MÜZESİ-EGON SCHIELE)

 (LEOPOLD MÜZESİ- GEORG MINNE)

 (LEOPOLD MÜZESİ-GUSTAV KLIMT)

 (LEOPOLD MÜZESİ-GUSTAV KLIMT)

 (LEOPOLD MÜZESİ-EGON SCHIELE)

 (LEOPOLD MÜZESİ-EGON SCHIELE)

(LEOPOLD MÜZESİ-GUSTAV KLIMT)

 (MUMOK)

(MUMOK)

 (SANAT TARİHİ MÜZESİ)

 (SANAT TARİHİ MÜZESİ)

 (SANAT TARİHİ MÜZESİ)

 (SANAT TARİHİ MÜZESİ)

 (SANAT TARİHİ MÜZESİ)

 (SANAT TARİHİ MÜZESİ)

 (SANAT TARİHİ MÜZESİ)

(SANAT TARİHİ MÜZESİ)

 (BURGTHEATER)

 (BURGTHEATER)

 (BURGTHEATER)

(BURGTHEATER)

 (ALBERTINA)

 (ALBERTINA-HELNWEIN)

 (ALBERTINA-HELNWEIN)

 (ALBERTINA-HELNWEIN)

 (ALBERTINA-HELNWEIN)

(ALBERTINA-HELNWEIN)

 (HOFBURG)

(OPERA)

15 Temmuz 2013 Pazartesi

BİSİKLET GEZİLERİ (WACHAU VADİSİ)









4 Nisan 2013 Perşembe

VIYANA`DA BİR GÜN




  Geçen gün, İstanbul`dan misafirim geldi. -Eh misafir de zevklerine göre kategorilere ayrılıyor.. Bazısı sadece şehri görmek, bazısı alışveriş yapabilir miyim? düşüncesiyle, bazısı da hepsini birlikte yapabilmek için geliyor. Aslında Viyana, alışveriş için ideal bir şehir değil. Buraya ilk geldiğimde, Almanca kursundaki hocam şöyle söylemişti: – Biz, küçük yaşta 10 euroluk şeye 100 Euro vermemeyi öğreniyoruz, bundan dolayı da markalı ürünleri tercih etmiyoruz.. demişti. Zaten yeni dünya düzeni öyle bir hal aldı ki, her yerde artık her şeyi bulabiliyorsunuz…
Eğlence için geliyorsanız da pek doğru bir tercih olmayabilir, burası oldukça sakin bir şehir ama yine de herkese uygun bir şeyler bulunabilir. İstediğiniz ise, parklarda şarabınızı yudumlarken kitap okumak, birbirinden güzel tarihi binaların içinde kendinizi başka bir yüzyılda hissedip ünlü kahve evlerinde kahvenizi içmek ya da kıyısından köşesinden sanatla ilgileniyorsanız,Viyana doğru seçim diyebilirim; Viyana`da sanata, sohbete, felsefeye, tarihe, parklara, kahvelere… doyamayabilirsiniz. Hele ki son dönemlerde Modern Sanat üzerine yapılan çalışmaları ve okul sistemlerinde yapılan pratiğe dayalı eğitimiyle de ( burada akademiye çok önem veriliyor ve sanatsal çalışmalar akademik paralellik içinde sürdürülüyor) klasik görüntüsünün yanında yeniliğe açık olduğunu da göstermeye başladı.
Gelen misafirim de sanat ve tarihle ilgilendiğini söyleyince, bir günlük geldiği Viyana`ya, ilk olarak Viyana Sanat Tarihi Müzesi`ni gezerek başladık. Bu Müze, 1891 yılından beri etkin, sadece 2012 yılında 1.351.940 kişi tarafından ziyaret edilmiş; dünyanın sayılı müzelerinden biridir. Ben bile iki kere gittiğim, hatta ikinci gittiğimde dersime çalıştığım halde yine de kaçırdığım şeyler var, üçüncüde bitirebilmeyi umut ediyorum.


                                                                                     Viyana Sanat Tarihi Müzesi



29 Mart 2013 Cuma

BİSİKLETLE YAŞAMAK


                                 

Bisiklet, her ne kadar hayatımın vazgeçilmezleri arasında olsa da, zaman zaman hava şartları hayatımdaki yerini değiştirebiliyor. Havaların düzelmesini beklediğim şu günlerdeyse tekrar gündemimi meşgul etmeye başladı bile..
Geçtiğimiz yıllarda Avusturya`nın belirli bir kısmını Nazlı ile birlikte bisikletle gezmiş, beklenmedik maceralar yaşayarak etrafımızdakileri oldukça korkutmuştuk, kendimden hiç söz etmiyorum bile; uçurumdan yuvarlanma tehlikesi, Tuna nehrine düşme tehlikesi, gece ormanın içinde hiçbir malzeme olmadan karanlıkta bisikletle kalma, kaybolma, çanta kaybedip polislik olma, tanımadığın insanlarda kalma, ana yolda karşıdan gelen arabanın üstüne bisiklet sürüp belirli boşluklarda durarak yolunu bulmaya çalışma… 
Tabii ki bunlar, yolda olan insanların başına gelebilecek olası  durumlar. Zaten bisikletle uzun yolculuk yapmak öyle bir şey ki; bir kere başladığınızda  aklınız tüm tehlikelere rağmen yollarda oluyor…  O an vücudunuz sizden bağımsız çalışırken, zihniniz de  farklı tecrübeler yaşıyor. Yolun neresi olduğunu nereye çıkacağını bilmeden pedallara basıyor, bilinmezliğin güzelliğini yaşıyorsunuz; bir kasabaya, şehre girdiğinizde ise tanımadığınız insanların bakışları sorularıyla baş başa kalıp, yabancının gözünden kendinizi görüyorsunuz. Yani, yer yer yabancı, yer yer yolcu, yer yerse dünyayla bütün olmuş, isimsiz biri. Kısaca bisikletle yaşamak, bazen yeniyi, bazen yabancıyı, bazen doğayı, bazen tehlikeyi, bazense kendini keşfetmektir!

Ergül Akyürek





17 Ekim 2012 Çarşamba

BÜTÜN GECE MÜZE


Ayağımın tozuyla Viyana’nın olmazsa olmaz etkinliklerinden birinin içine düştüm: „Lange nacht der Museen“.
Süper bir yaz tatilinden sonra her ne kadar – of pof.. diyerek gelmiş olsam da Viyana´ya, bir kez daha anladım ki  buranın etkinlikleri olmadan da olmuyormuş. Açıkçası bol bol gezdim, yüzdüm, yeni insanlarla yeni maceralar yaşadım; tatilin ilk 10 gününü Endülüs Bölgesi ve Fas’ı gezerek, 2 ayını Türkiye´de küçük bir kasabada ablalarım ile birlikte çalışıp, her gün sokaklarında insanlara selam vererek, denize girerek, geceleri bazen  kumsalda bazen  Turan amcanın dondurmacısında,  bazense  çorbacıda muhabbet ederek..  Son 15 günümde ise İstanbul´da  annem-babam ile  evde olmanın o inanılmaz huzurunu yaşayarak geçirdim.
Hal böyle olunca  Viyana´ya da gelmek istemedim, ama Viyana bir kez daha bana beni ona bağlayan yüzünü  gösterdi. Bu şehir acayip bir yer, bazen  o kadar sessiz oluyor ki  iç sesimiz bile susup bu sessizliğe eşlik ediyor, bazense öyle bir etkinlik oluyor ki bu kadar insan nereden çıktı diyorsunuz. İşte”Lange Nacht der Museen” da saat 18´den gece 1´e kadar şehirdeki  tüm müzeleri yani 121 ayrı yeri tek bir biletle gezebilmenizi sağlayan, buranın bitmek bilmeyen kültür etkinliklerinden sadece bir tanesi.  Açıkkçası açık hava müzesi görünümü olan Viyana´nın tarihi binalarının camlarından akşama bakmak çok güzeldi. Benim bu güzel geceye sığdırabildiklerim ise:

Prunksaal: VI. Karl tarafından yaptırılan bu kütüphanenin ortasında VI.Karl’ın  kendi heykeli bulunmaktadır. Bu yapı dünyanın en iyi Barok kütüphanelerinden biridir.

Kunsthistorisches Museum:  Bu yapı Avrupa`nın en önemli sanat müzelerinden birine ev sahipliği yapmaktadır:  Mısır ve Yakın doğu Koleksiyonu, Yunan ve Roman Antik Koleksiyonu, Kütüphane, Madeni Paralar koleksiyonu, Dekoratif sanatlar koleksiyonu, heykeller ve süsleme sanatı eserleri sergilenmektedir.

Sigmund Freud Museum: 1891 yılında Londra ya gidene kadar yaşadığı apartman dairesi müze haline getirilmiştir.

Secession: Bu yapı  üzerine altın yaldızlı işemeleri olan bir kubbeye sahiptir. Ayni zamanda  secession akımının sembolüdür. İçerisindeyse Klimt’ìn, 9.Senfoni`nin bestecisi Beethoven`a adadığı eseri bulunmaktadır.

Phantastenmuseum: bu müze Viyana Okulu kökeninden gelmektedir.

Naturhistorisches Museum:  Sanat Tarihi müzesinin karşısında bulunan bu tarihi binada 30 milyonun üzerinde obje bulunmaktadır.

Ergül Akyürek