Bloğumda
genel olarak değişik konuları, gezilerimi ya da anılarımı paylaşmaya çalışıyorum.
Hayatımda fotoğrafların yeri çok önemli olduğu için zaman zaman yazıdan çok
fotoğraflarla kendimi ifade etmeyi, hayatımın bir kısmını paylaşmayı deniyorum.
Son yazılarımda özellikle bisiklet gezilerime yer vermeye çalıştım. Bisikletimi
sadece kısa mesafede bir araç olarak değil, Kuzey Avusturya`yı gezerken de
kullandım.
Açıkçası bisikletle gezmek başka bir taşıtla gezmeye benzemiyor,
bedeniniz zihniniz uzun yolda çok farklı boyutlara geçiyor. Arabayla seyahat
ederken sizi koruyan metal zırh, bisikletle gezerken bedeninize bürünüyor ve 4
katı daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor. Tabii bu durum çevremizdekiler için
de geçerli; bisikleti taşıt olarak görmediğimiz zaman diğer taşıtlar bisiklet
sürücüsünde ciddi hasarların oluşmasına, hatta ölümüne bile neden olabilir.
Yurt
dışında uzun yolculuklar yaparken çok fazla tehlikeyle karşı karşıya geldim,
genel olarak yaşadığım güzel şeyleri anlatmaya çalışsam da yapılan gezilerde
eğer çok tecrübeli değilseniz, ekipmanlarınız yeterli değilse birçok problemle
karşı karşıya gelebiliyorsunuz –yurt dışında bir yerden bir yere giderken bisiklet
yolları sizi istediğiniz yere ulaştırıyor, aynı zamanda araba yolunu
kullandığınızda da herkes kurallara uyduğu için bisikletinizle daha güvenli
yolculuk yapabiliyorsunuz -Her ülkenin her zaman farklı oluşumlardan geçtiği
için birebir karşılaştırılamayacağını her fırsatta belirtsem de konu
başkalarının can güvenliğine geldiğinde iş değişiyor. Evet, Türkiye kalabalık
bir ülke çok sayıda araç var, ama bunlar bizim başkalarının canını hiçe
saymamıza neden değil!
Geçtiğimiz
kurban bayramında Alaçatı`daydık, hava çok güzeldi. İstanbul`a dönmemize 1 gün
kala, güzel havadan yararlanmak için bisikletle denize gittim. Dönüşteyse Çamlık
Yolu üzerindeki bisiklet yolunu kullanarak eve gidiyordum ki, yol boyunca
bisiklet yoluna park eden arabalar yüzünden bisiklet yolundan aşağıya inmek
zorunda kaldım. Yolun yarısına geldiğimde ise bir araba korna basarak bisiklet
yoluna girdi; Yoldan aşağıya inmeye çalışırken bisikletimin tekeri döndü,
düştüm ve yüzüm kaldırıma çarptı (yüz şeklim çarpmanın etkisiyle değişti. Şu an
yüzeysel olarak yaralarım, morluklar geçse de hala ağrılarım oluyor.) Normal
yolda kurallara uyulmasını geçtim, Türkiye`de bisiklet yolunda giden bir
bisikletli için bile bisiklete binmek çok tehlikeli. Unutmamalıyız ki; bazen
bizim yaptığımız bir kural ihlali kalıcı hasarlara hatta ölümlere neden
olabilir... Ben, bu olaydan sonra bisiklet sürmeyi bırakmayacağım, siz de
arabayı.. Ama ufacık bir empati bile zaten uymamız gereken kuralları uygulamaya
geçirmemiz için yeterli olacaktır.
Ergül Akyürek
Not:Yukarıda kazadan sonra çekilmiş fotoğraflarımı örnek teşkil etmesi için, istemeden de olsa paylaşıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder